Sevgili gençler, yarının iş insanları…

Huzur ve güvenin olmadığı hiçbir yerde ekonomi yolunda gitmez.

Sevgili gençler, yarının iş insanları…

Malumunuz dar bir boğazdan geçtiğimiz ve en önemlisi de enflasyonun sürekli çıkışta olduğunu düşünürsek; zaman zaman morallerimizin bozulduğunu görüyoruz. İşte bu gibi durumlarda tecrübenin, paylaşımın, fikir alış – verişinin öneminin kalmadığını düşünüyoruz. Çünkü bu dar boğaz zaman zaman hepimizi boğuyor.

Fakat biliyoruz ki bu dar boğazlar geçicidir.

Üretimi etkilediği, ithalat ve ihracata sekte vurduğu enflasyon zamansız yapılan zamlarla sınırlarımızı zorluyor.

Ekonomistlerin çareler aradığı bu durum yüzlerce sebepten kaynaklı olup; en büyük sebebinin ise öz üretimimize destek verilmemesidir. Tamamen dışarıya bağımlılığımızın önüne geçilememesidir. Kısacası kötü yönetim… Kötü ekonomi doğurur.

Bu konuda 16. Yüzyılda Batı Avrupa’da başlamış bir teori vardır. Merkantilizm. Açacak olursak; güçlü bir ekonomi için ihracatı en üst düzeye çıkarmak ve ithalatı en aza indirmek üzerine tasarlanmış bir ekonomi politikasıdır. 

Ülkece bir araya gelerek bu duruma çareler bulmamız gerekmektedir. Yani doğru bir yönetim, ülkenin öz sermayesi ile öz üretimi buluşmalıdır. Yeni baştan akılcı ve ilme dayalı bir yöntemle ile yola çıkılmalıdır.  

Aklın, bilim ve irfanın kullanılması, yaşam standartlarını yükselteceği gibi milleti de müessir kılabilir. Medeniyetlerin su kenarlarına kurulması akılcılık, o sudan balık avlamak bilim, balığı pişirmek beceridir. Ve balıkları pazarda satmak ise yine akılcılığın bir başka tarafıdır.

Bu basit örnekten dahi yola çıkarak; yeniden ekonomimize şekil vermek için lütfen geç kalmayalım.

Yeterince geç kalmadık mı zaten ?

Yazarın Diğer Yazıları

Yorum Bırakın

Gönder